Geçmiş geleceğe ayna tutar mı?
Haber: Ertuğrul Gün
Fotoğraf: Ertuğrul Gün
Türkiye’de
örtü altı tarımın merkezi konumunda bulunan ve hem ülke içerisinde hem de
dışarıya yönelik tarımsal ticarette büyük öneme sahip Antalya’da çiftçiler
yavaş yavaş yeni sezon hazırlıklarına başladı. Antalya’da bulunan yüzbinlerce
çiftçi ilk olarak yeni sezonda seralarına ve açık tarım alanlarına dikecekleri
sebze çeşitlerinin fidanlarını sipariş veriyorlar. Genellikle büyük
fidanlıklarda yetiştirilen ve çiftçilerin talepleri doğrultusunda hazırlanan fideler
yaklaşık 3 ay gibi bir süre zarfında hazır hale geliyor. Her bir çiftçi hazır
olan fidesini günü ve zamanı geldiği zaman fidanlıktan alarak bir kaç gün içerisinde dikim yapıyor. Peki, çiftçi için geçtiğimiz dönem ve şuan itibariyle
yaz dönemi nasıl geçiyor. Geride kalan her bir dönem çiftçinin bir sonraki dönemde karar vermesinde önem arz ediyor. Eğer çiftçi diktiği üründen para kazandı ve birikim yaptı ise
bu birikimin yüzde 60’ından fazlasını yine gelecek sezon için harcıyor.
Konuyu
hem üretici olan hem de Antalya’da üreticiler tarafından kurulan ve üretim
üzerinde büyük söz sahibi olan Aksu Üretici Birliği Başkanı Turan Şahin ile
konuştuk. Şahin açıklamasında bu yıl fide fiyatlarında yaşanan yüzde yüzlük artışa değinerek, “Geçen yıl canımızı gübre fiyatları yaktı. Bu yıl gübre fiyatlarında
yaşanan bu artışa bir de fide fiyatları eklendi. Şuana kadar çiftçimizin
sipariş verdiği fide fiyatlarında net olarak söylüyorum yüzde yüz artış var.
Geçen yıl 70 kuruşa alınan bir domates fidesi bu yıl 1,5 TL’ye kadar çıktı.
Çiftçi yavaş yavaş elini çekmeye başladı. Bir de burada özellikle üzerinde
durmak istediğim konu ise artık bayiler çiftçilere tohum satmıyor. Tohum daha
ucuz olmasına rağmen bizler tohum alamıyoruz. Hükümetimizden acilen
üreticilerimize fide ve gübre desteği vermesini istiyoruz. Domates üreticisi açısından bahar döneminin
hiç iyi gittiğinden bahsedemeyiz” açıklamasında bulundu.
Şahin, "Örneğin
2019 bahar sezonunda üretici domates üretiminde bir buçuk TL'ye üretip 80 kuruş ile 1
TL 20 kuruş arasında ürünü satmak zorunda kaldı. Çiftçi girdi maliyetleri bu
şekilde yüksek olduğu sürece ucuz üretim ürünlerine yönelecek. Bunu şimdiden
görebiliyoruz. Bu ürünlere yönelmek ve bunlar sebzede kullanmak yetiştirilen
ürünlerin rekoltesini düşürecektir. Bu da geçen yıl olduğu gibi kış aylarında
tüketicinin tekrar pahalı sebze meyve yemesi anlamına geliyor. Üreticiler
olarak bizler, devletimizden hükümetimizden destek istiyoruz. Biz bir yandan
üretici kazanırken diğer yandan tüketicinin de kazanmasını istiyoruz” dedi.
Tarımın
önemli basamaklarından birisi de fide üretim merkezleridir. Antalya’da yüzlerce
dönüm geniş alana yayılan fide üretim merkezleri yaz ve kış ayları olmak
üzere yüzlerce kişiye ekmek kapısı oluyor. Birçok kişi burada çalışarak, bir
yandan üretim zincirinde yer alırken bir yandan da evine ekmek götürüyor.
Çiftçilerin fide fiyatlarındaki yükselişe yaptıkları itirazları sorduğumu Bereket
Fide Yönetim Kurulu Başkanı Mümin Şahin, “Fide fiyatlarının artması bizim ile
alakalı bir konu değil. Bizim de aldığımız tohum fiyatlarında ciddi artış oldu.
Biz de bu artışları ister istemez fide fiyatlarına yansıtmak zorunda kalıyoruz.
Bir de buna enflasyonda yaşanan dalgalanmalar ekleniyor. Fiyatları
değerlendirirken 2 yıl öncesine göre değerlendirmemiz gerekir. Yeni dönemde
hangi ürünün ne kadar tercih edileceği tamamen arz talep dengesine göre
belirlenir. Önceki yıllara göre domates dikiminde bir artış olabilir” dedi.
Konuyu bir de çiftçinin her zaman yanında duran ve çiftçiye üretim sürecinde rehberlik eden ziraat mühendislerine sorduk. Büyük firmalara ürün konusunda ulaşamayan çiftçiler ürünlerinde
kullandıkları zirai ilaçların yüzde 99’unu ziraat mühendislerinden temin
ediyorlar. Aksu’da 15
yıla yakın zamandır zirai bayi işleten Ziraat Mühendisi Esat Çelen ile
konuştuk. Çelen yaptığı değerlendirmede, “Üretim geçtiğimiz sezon dalgalı
geçti. Tek ekim dediğimiz kış sezonunda üreticiler kazanırken bahar döneminde
zarar ettiler. Bahar döneminde üreticiler yaptıkları masrafları bile alamadılar
veya kafa kafaya geldiler. Üretici kazansa da kazanmasa da dönüşler her zaman
sıkıntılı. Kazanamadıkları zaman kazanamadık diye ödemeler aksıyor.
Kazandıklarında da yatırım yaptıkları için dönüşler sıkıntılı. Ev, arsa, dükkan
alarak veya araç değiştirerek asıl destekçileri olan zirai ilaç bayilerini zor
duruma düşürmekteler. Tabii her üretici böyle değil, ödemesi düzgün olanlar
sayesinde çark dönmekte” dedi.
Yeni
sezondan üreticilerin bir beklentisinin olmadığını ifade eden Çelen, “Yeni
sezonda üreticilerin hiçbir beklentisi yok, çünkü belirsizlik hakim. Bu
belirsizlikte ister istemez üretici ve zirai ilaç bayilerini germekte.
Maliyetin kaç para olacağı ve kazancının ne olacağını bilmemek üretim desenini
ve zamanı değiştirecek. İster istemez fiyat korkusu var. Fidesi pahalı olan
çeşitlerden ucuz olan çeşitler yönelmeler var. Fide fiyatları ve zirai ilaç
fiyatlarında artış olduğuna göre gübre fiyatlarında da artış beklentisi var.
Şuan üretimde bütün girdiler gün geçtikçe artıyor, ama paralel olarak üreticiye
yansıması yok. Üreticiden çok aracıların para kazanması ve bunu da üreticinin
girdilerine bağlayıp tüketici ve üreticinin karşı karşıya bırakılıyor”
açıklamasına yer verdi.
Bütün
bu açıklamaların ardından yeni sezonda fiyatların geçen yıl kış aylarında
yaşanan rekor artışları bulacağını kimse bilemiyor. Uzmanların
değerlendirmesine göre geçen yıl özellikle sebze fiyatlarında yaşanan artışta maliyetlerin
artmasından çok özellikle Antalya’nın batı kısmını ve Doğu Akdeniz tarafını
vuran hortum, şiddetli yağmurlar ve sel olayları etkili oldu. Uzmanlar,
fiyatların bu yıl geçen yıla oranla daha dengeli gitmesini beklediklerini
belirtiyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder