27 Haziran 2014 Cuma

Antalya/ Perge Antik Kenti

Perge , Antalya'nın 18 km doğusunda, Aksu ilçesi sınırları içinde bulunan, bir zamanlar Pamfilya Bölgesine başkentlik yapmış antik bir kenttir. Şehirdeki akropolisin Tunç Çağı döneminde kurulduğu düşünülmektedir.Helenistik dönem boyunca şehir eski dünya içerisindeki en zengin ve güzel şehirler arasında sayılmaktadır.Ayrıca Yunan matematikçi Pergeli Apollonius'un memleketidir.




TİYATRO

Cavea (Seyirci oturma yerlerinin bulunduğu alan), Orkestra ve Scene (Sahne) olmak üzere üç ana bölümden oluşur.

Sütunlu Cadde
Akropol eteğinde çeşme(nympheum) ile yerleşim arasında uzanır. Ortasında 2 m. genişliğinde bir su kanalı caddeyi ikiye ayırır.

VODAFONE İSTANBUL MARATON

Bu yıl 35’incisi düzenlenen İstanbul Maratonu’na ilgi yine büyüktü. 7’den 77’ye binlerce İstanbullu ve yurt dışından gelenler maratondaki yerlerini aldı.





GEZİ'DEN GERİYE KALANLAR.

31 Mayıs 2013 tarihinde başlayan ve yurdun büyük bir bölümüne yayılan Gezi Parkı eylemlerinden geriye bu görüntüler kaldı. Burası Şişli Hacıosman Caddesi.
Taksim Meydan

Yayalaştırma çalışmalarında kullanılan makinelerin çeşitli gruplar tarafından zarar görmesi.

Gezi Parkı'nda ücretsiz yiyecek ve içecek dağıtan bir grup.

Gezi Parkı'nda polis bariyerlerinin kişiler tarafından dağıtılması.

Taksim Meydan-İş Makineleri


24 Haziran 2014 Salı

PARDON'lLARIMIZ AZ OLMASI DİLEĞİ İLE



Ermeniler 24 Nisan 1915’te meydana geldiği iddia edilen olaylarda hayatını kaybedenleri, yurt içinde ve yurt dışında çeşitli anma törenleri ile anarken,biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak kaybettiğimiz vatandaşlarımız için mesaj yayimlamaktan öte ne yapıyoruz. PARDON ,PARDON "HEPIMIZ ERMENİ"ydik .

 Ermeniler haksız oldukları konuda hem ulusal hem de Uluslararası medyayı harekete geçirirken, biz ne yapıyoruz. PARDON PARDON PARALEL ILE MÜCADELE EDIYORUZ!!

Ermeniler bir avuç toprak ile bir avuç insan ile Amerika'da etkili bir lobi yaparken biz ne yapıyoruz.Lobimizi ve gücümüzü kendi kişisel çıkarlarımız üzerine kurmaya çalışıyoruz. Devletimizin kendi menfaatini ve çıkarını daha öne çekmiyoruz. 

 Ermeniler tarih profesörlerine kendi kaynaklarından çıkardığı belgeleri teslim ederken, biz ne yapıyoruz.  PARDON BIZ dünyada en az kitap okuyan toplumuz. Çünkü her türlü sonucu bizi ilgilendiren konuda bile millet olarak tam bir fikir birliği oluşturmuş değiliz. Hayatı bugünden ve yarından ibaret olduğunu düşünen, günlük çıkar ve menfaatler ilişkisi ağı içinde yaşıyoruz. Hayatta atılan bir adımın yıllarca izinin kalacağının muhasebesini yapamıyoruz. 

9 Haziran 2014 Pazartesi

TOPLUM VE REKLAM

Yaşadığımız toplumun her anında hepimiz her gün yüzlerce reklam imgesi görürüz. Karşımıza bu denli sık çıkan başka bir imge olmadığını düşünüyorum.

Tarihte hiçbir toplum böylesine kalabalık bir imgeler yığını,böylesine yoğun bir mesaj yağmuru görmemiştir. Özellikle dijital bir çağda yaşadığımız şu dönemde gözlerimizi ne tarafa çevirsek bir reklam imgesi ile karşılaşmamamız mümkün değil.
Insan bu mesajların ne kadarını aklında tutar ne kadarını tutamaz bu tartışılır bir konu. Ama yine de okumadan,görmeden edemez. Mutlaka verilen reklamdan bir anlam bir gelecek bir geçmiş çıkarmaya çalışır.

Tecimsel reklamların bitmesini beklerken televizyon reklamları çarpar bir anda gözlerimize. Birinden kurtulmadan birinin kurbanı olur zihnimiz. Hiç durmadan yenilenip durmaları, zamana uydurulmaları bakımından  da anlıktır reklam imgeleri.  Biz dururuz ama onlar durmak bilmez. Gazete sayfalarında,dergi içeriklerinde,dizi aralarında ve afişlerin üzerinde... Hayatımızın her anındadırlar. Rahat nefes alamayız.

Reklamın insana özgür seçme hakkı verdiği sanılır. Firmaların adeta en iyisini yapmaya çalışmak için savaştıkları,küçük savaş alanlarıdır reklamlar. Her firma kendi ürününü en iyi şekilde tanıtmaya ve en fazla kitleye ulaşmayı amaçlar. Peki, gerçekten reklamlar bize özgür seçme halkı sunuyor mu? Bu soruya kısmen de olsa belki evet cevabı verilebilir.

Evet,reklam size yeni bir nesne alarak,sizin bir bakıma daha zenginleştirecektir, her ne kadar onu almak için paranızı verip biraz daha yoksul duruma düşecek olsanız bile! Küreselleşen ekonomi dünyasında cebimizden çıkan para için çok üzülmeyiz,çünkü almış olduğumuz nesne ile insanlardan bir adım daha önde olduğumuzu hissederiz...

Aldığımız ürünler sayesinde kıskanılmayı isteriz. Çünkü bir reklâmın en önemli amacı kurbanının diğerlerinden üstün göstermek ve diğerleri tarafından kıskanılıyor olmasını sağlamaktır. Reklamcılık çekicilik üretme sürecidir...

Reklam sayesinde aldığımız nesne, egomuzu biraz daha tatmin edebiliriz. Toplum içinde baskın duygularımızı biraz daha üste çıkarabiliriz. Bir süre önce afişte görüp de aldığımız nesneyi artık kendi üzerimizde reklamını yaparız. Bir bakıma artık bizde bir reklam imgesi oluruz. Bir zamanlar eleştirdiğimiz ama sonunda dayanamayarak paramızı verdiğimiz nesnenin en önemli tanıtıcı imgesi biz oluruz. Bütün imkanlarımız ile tanıtıcı reklam oluruz. Artık nesne afişlerden bizim üzerimize yüklenmiştir. Endüstriyel aşık olma yolunda adıma dım ilerleriz.

Bir toplumu anlayabilmek o toplumun afişlerinde asılı olan reklamları anlatmaktan geçer. Çünkü,bir reklam bir toplumda olan ihtiyaca göre hazırlanmıştır. Reklamın dili toplumun hafızasını yansıtır bir bakıma. Reklamın sunduğu görsel etki, toplumun geleceğe bakışındaki aynadır aynı zamanda. Çünkü reklamda ya gelecek vardır ya da geçmiş. Geçmişler, geçmişte kaldığı için reklamlar her zaman geleceğe göre dizayn edilmiştir.

Reklam, bir toplumun değerlerinden uzaklaşmasında en önemli etkendir. Çünkü reklam demek yenilik demektir. Reklam üzerinde eskiye ve eskiyecek olana kesinlikle yer yoktur. Reklam,her zaman kişiyi toplumdan bir adım daha öne taşımayı amaçlar. Kişi, bir adım daha öne çıkarak geçmişine bir Kılıç darbesi daha saptamıştır.


Elimiz verdiğince, dilimiz döndüğünce bir şeyler anlatmaya çalıştım. Umarım,siz değerli dostlarımın bakış açılarına bir damla da olsa zenginlik sunmuşumdur.

Saygı ve Sevgiyle Mutlu Kalın... Vesselam.