13 Kasım 2016 Pazar

Şehir hayatından bıktı, karavanda yaşamaya başladı


Bolu’da yaşayan ve şehir hayatından bıkan 63 yaşındaki Murat Karaduman, 28 yıldır yılın 9 ayını 10 metrekarelik karavanda geçiriyor. Yılda yaklaşık 20 bin kilometre yol kat eden Karaduman yazın Karadeniz, kışın güney sahillerini tercih ediyor, çamaşırlarını kendisi yıkayıp, yemeğini kendisi pişiriyor.


35 yaşında hafta sonu tatillerini çekme karavan içerisinde yapmaya karar veren 63 yaşındaki Murat Karaduman, karavan sevdasını hobiye dönüştürdü. Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) emekli Karaduman, 28 yıldır 7 metre uzunluğunda, içerisinde yatak, mutfak, oturma alanı bulunan karavanda hem tatil yapıyor hem de Türkye'yi dolaşıyor. Yılın 12 ayının 9 ayını karavan içerisinde geçiren Karaduman, ihtiyaçlarını ise çevrede bulunan pazar ve marketlerden karşılıyor. Çamaşırlarını kendisi yıkayan, yemeğini kendisi yapan Karaduman, bugüne kadar Türkiye'nin bir çok ilini gezerek karavan üzerinde yaklaşık 9 yılda 180 bin kilometre yol kat ettiğini kaydetti.




"Doğayı bu şekilde daha çok seviyorum"
9 yıldır yılın 9 ayını karavanda geçirdiğini ifade eden Murat Karaduman, karavanda süren hayat yolculuğunu bir yaşam şekline dönüştürdüğünü söyledi. Karavanda tatil yapmayı sevdiğini kaydeden Karaduman, "Doğayı bu şekilde daha çok seviyorum. Evim de olmasına rağmen evime daha az gidiyorum. Bu daha güzel bir yaşam şekli oldu. Türkiye’nin şu anda bir çok yerinde kar ve soğuk etkili oluyor. Ama Antalya’da şuan öyle bir durum yok. Genelde kışları Antalya’da kalıyorum. Otellere göre daha avantajlı tatiller yapıyoruz. Bunun da zahmetleri var ama sevince katlanıyorsun. Otellere göre daha mutluyuz. Beton içerisinde değiliz" dedi.




"Sabahları kalktığım zaman ilk olarak denize girerim"
Karavan içerisinde doğa ile baş başa ve yıldızların altında olmanın mutluluk verici olduğunu kaydeden Karaduman, "İhtiyaçlarımı pazarlardan karşılıyorum. Haftalık olan pazarlara gidiyorum. Yöresel ürünleri tercih ederek doğal ürünler tüketmeye çalışıyorum. Temmuz ve Ağustos aylarında Karadeniz’i tercih ediyorum. O zamanlar Antalya çok sıcak ve nemli oluyor. Daha sonra Ege ve Akdeniz sahillerini geziyorum. Bizim için bu mevsimde en iyi yer Antalya’dır. Yılda 20 bin kilometre geziyorum. Bir çok yere gideriz. Orada kalma sürelerimiz sürekli değişir" dedi.



Tatillerde arkadaşları ile buluşan Karaduman, "Sabahları kalktığım zaman ilk olarak denize girerim. Daha sonra spor yaparım. Sonra da gelir kahvaltımı yaparım. İstediğim zaman televizyonumu izlerim. İnternetime bağlanırım. Çamaşırımı kendim yıkarım. Karavan üzerinde tatil yapmayı severseniz, her şeyi başarırsınız" diye konuştu.

1 Eylül 2016 Perşembe

40 derece sıcakta mısır satarak 5 çocuğunu okuttu

Antalya’nın Aksu ilçesinde yaşayan Hüseyin Bülbül, 20 yıldır sahillerde 40 derece sıcaklığın altında turistlere süt mısır satarak 5 çocuğunun üniversite eğitimi almasını sağladı. 


5 çocuk babası 66 yaşındaki Hüseyin Bülbül, 20 yıl önce Amasya’dan Aksu’nun Çamköy Mahallesine taşındı. Antalya’ya taşındıktan sonra işsiz kalan Bülbül daha sonra sahilde süt mısır satmaya karar verdi. Hergün 40 dereceye varan sıcakta 25 kilogram ağrılıkta süt kazanı ile 25 kilometre yol kateden Bülbül, süt mısırından elde ettiği kazançla hem evinin geçimini sağlıyor hem de 5 çocuğunun üniversite eğitimi almasını sağladı. Bülbül’ün çocuklarından Savaş Bülbül Elektronik Elektrik Mühendisliği Bölümü, Barış Bülbül Matematik Öğretmenliği Bölümü, Sinan Bülbül Biyoloji Bölümü, Benan Bülbül İnşaat Mühendisliği Bölümünü bitirirken İnan Bülbül ise Edirne Namık Kemal Üniversitesi Mimarlık Bölümü son sınıfta öğrenim görüyor.


"Bizim kimseye zararımız olmaz"
Mısır satmak için her gün sabah saat 08.00’de sahile geldiğini belirten Hüseyin Bülbül, "Günde 150 tane mısır satıyorum. Sabah saat 8.00’de sahilde satmaya başlıyorum akşam da saat 20.00’de evime dönüyorum. Mısırları ise 20 yıldır aynı kişiden para karşılığında alıyorum. Mısırları satarken istemeden de olsa otellerin güvenlik görevlileri ile çeşitli problemler yaşadım. Bir süre önce otellerin kendi plajlarına girmeme izin vermiyorlardı. Daha sonra onlar bana ben onlara alıştım. Sağolsunlar beni ve çocuklarıma gerekli yardımları sağladılar. Sonuçta biz de rızkımızı kazanıyoruz. Bizim kimseye zararımız olmaz" dedi.

"Rusya’dan turistin gelmemesinden yüzde 100 etkilendim"
Uçak krizinin ardından Rusya’dan turist gelmemesinden yüzde 100 etkilendiğini belirten Bülbül, "Rus turistlerin geldiği yıllarda günde 250-300 mısır satıyordum. Rus turist gelmeyince bu yıl 100-150 arasında mısır satabiliyorum. Turizmde Türkiye’nin tek kaderi Rus turisttir. Turizmde Rusya’dan başka dostumuz yok. Sadece turizmde değil normal hayatta da Rus vatandaşı ile evlenen çok sayıda gencimi var. Ruslar ile aramız bozulmasın" diye konuştu.



"5 çocuğumu üniversite okuttum"
Sezona Nisan ayında başladığını aktaran Bülbül, "Kasım ayında bırakıyorum. Geri kalan 4 ay işsiz bir şekilde bekliyorum. 20 yıldır kazandığım paralar ile 5 çocuğumu üniversite okuttum. Hepsi kendilerinin istediği en iyi bölümleri okudu geldi. Yeri geldi onlar da okurken yaz aylarında mısır satarak bana destek oldular. Herkese çocuklarını okutmasını tavsiye ediyorum. Eğitim hem bir ülkenin hem de bir insanın kaderi için en önemli unsurlarından biridir. Eğitimli ülkenin kalkınması her zaman daha kolay olur. Eğer ülkemizde eğitime gereken önem verilmiş olsa bu terör olaylarının hiç birisi olmaz."



"Çocuklarıma sadece 100 bin liraya yakın dershane parası ödedim"
Mısır satmak için bir günde yaklaşık 25 kilometre yol gittiğini belirten Bülbül, "Diğer tarafta 40 dereceye varan sıcaklıkta her gün 25 kilo mısır taşıyorum. 20 yıldır işime alıştım. Kimseye zararımız olmadan akşam evimize götürecek ekmeğimizi kazanıyorum. Eşim çalışmıyor. 5 çocuğum okudu. 4 tanesi şuan işe girdi. Bir tanesi de son sınıfta okuyor. Onların okuması benin en büyük onurum ve gururum. Çok şükür kimseye muhtaç olmadan çocuklarımı okuttum. Şuanda tek giderim ev kiram ve diğer harcamalarım. Çocuklarıma sadece 100 bin liraya yakın dershane parası ödedim. 20 yıldır mısırdan kazandığım kazancımı çocuklarımın eğitimine yatırdım. Benim hayatta bir mısır kazanım var bir de kendim var. Başka sahip olduğum maddi bir şey yok" dedi.

37 yıldır tatilini karavanda yapıyor

Ankara’da yaşayan 80 yaşındaki Rafet Çetin, 37 yıldır tatillerini karavanda yapıyor. Yılın 7 ayını karavanda geçiren Çetin, bugüne kadar binlerce kilometre yol kat ettiğini belirtti.  


1979 yılından sonra tatilini karavan içerisinde yapmaya karar veren Rafet Çetin, 37 yıldır 3 metre uzunluğunda, içerisinde yatak, mutfak, oturma alanı bulunan karavanda kalıyor. Karavanlara ilk defa Almanya’da çalışırken ilgi duyduğunu aktaran Çetin, tatillerini genellikle Antalya’nın dünyaca ünlü Konyaaltı sahilinde yaptığını kaydetti. Evli ve iki çocuk babası olan şoför emeklisi Çetin, bugüne kadar Türkiye’nin bir çok ilini gezerek karavan üzerinde binlerce yol kat ettiğini söyledi. Emekli olduktan sonra yılın 7 ayını karavan içerisinde geçirdiğini kaydeden Çetin, "1979 yılında herkes ev alırken ben gittim karavan aldım. Karavan aldığım için herkes bana gülüyordu" dedi.


        Karavan almaya 1979 yılında karar verdiğini aktaran Çetin, "37 yıldır tatillerimi karavanda yapıyorum. İlk tatilimi 1979-1992 yılları arasında Muğla taraflarında yaptım. 1992’den sonra ise Antalya’ya gelmeye başladım. Yaz ayları çok sıcak olursa Ege taraflarına geçerim. Çalışırken de tatillerimi her zaman karavan üzerinde yaptım. 7 ay karavan içerisinde yaşıyorum. Nisan ayında geliyorum, havalar soğuyana kadar burada kalıyorum. Eşim rahatsız olduğu için bana eşlik edemiyor. Ara sıra yanıma geliyor. Bir kızım bir de oğlum var" dedi.




  "Bütün Akdeniz ve Ege sahillerini geziyorum"
  Karavanla Türkiye’de bir çok ili gezme fırsatı olduğunu belirten Çetin, "26 yıl römork karavanım vardı, onu kamyonla çekiyordum. 2005 yılında bu karavanı aldım. Binlerce kilometre yol gittim. Şuan ne kadar yola gittiğimi bilmiyorum. Antalya’dan direkt Ankara’ya gitmiyorum. Bütün Akdeniz ve Ege sahillerini geziyorum. Nerede deniz ve göl varsa ben oraya gittim. Orada bir gün iki gün yattım. Karavan tatilinde konaklama sıkıntınız olmuyor. İstediğiniz yerde istediğimiz şekilde kalma imkanımız var" diye konuştu.



  "Hiçbir şeye bağımlı değilsin"
  Karavan içerisindeki ihtiyaçlarını marketlerden karşıladığını aktaran Çetin, "Daha sonra ise kendim karavan içerisinde yemeklerimi yapıyorum. Karavanımın içerisinde yatağım, tuvaletim, ocağım dolabım yani bir insan için ihtiyaç olan bir çok şey var. Karavanda tatil yapmak zor değil aksine çok kolay. Her gittiğim yerden onlarca arkadaş edindim. Antalya’da olsun Muğla’da olsun bir çok arkadaşım var. Onlar ziyarete geliyor, onlarla sohbet ediyoruz. Yüzmek istediğim zaman denize giriyorum. Karavanın içerisi sürekli serin oluyor. Denizden temiz hava almamı sağlıyor. Hiçbir şeye bağımlı değilsin. Ne yapmak istersen onu yaparsın" dedi.

2 Ağustos 2016 Salı

MİLLET DARBEYE 'DUR' DEDİ

Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında yaşayan 79 milyon insan 15 Temmuz gecesi gerçekleşen darbe teşebbüsüne dur dedi. Kimi vatandaşımız bu kahramanca duruşunu canı ile ödedi kimi vatandaşımız da geleceği ile ödedi. Kimileri tankın önüne kendisi yattı, kimileri de tankın altında yavrusunu bıraktı. Türk milleti vatanda denilince hiçbir şeyin vatanın önünde duramayacağını sadece darbeci zihniyete değil, aynı zamanda darbeci zihniyetin dünya yandaşlarına da vatan sevgisini bir kez daha kanıtladı. 

 Türk Silahlı Kuvvetleri yönetim kademesi darbe çağrısına şiddetle karşı çıkarken, emniyet mensupları düzenlediği operasyonlarla darbecileri tek tek gözaltına almaya başladı. Öte yandan, darbede yer alan askerlerle bazı Yargıtay, Danıştay ve HSYK mensupları hakkında da yakalama kararı çıkartıldı. İstanbul’da alçak kalkışma bitirilme noktasına gelirken, Ankara’da ise darbecilerle çatışmaların sürdüğü, paralel çete mensuplarının sivillerle ve polis ekiplerine saldırılarını sürdürdüğü kaydedildi.

 Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım’ın çağrısıyla tüm yurtta milyonlar sokağa döküldü. Helikopterlerden Türkiye Büyük Millet Meclisi, Genelkurmay Başkanlığına ve MİT yerleşkesine ateş açan darbeciler, namlularını sivillere de yöneltti. Ankara ve İstanbul’daki alçak saldırılarda onlarca polis ve vatandaş hayatını kaybetti, yüzlercesi de yaralandı.


28 Nisan 2016 Perşembe

TÜRK YILDIZLARI ANTALYA'DA NEFES KESTİ

Expo 2016 Antalya'nın açılışı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında Antalya'da bulunan Türk Yıldızları gösteri uçuşu gerçekleştirdi. Gösteriyi izlemek isteyen on binlerce kişi Konyaaltı sahil boyu, varyant ve falezlere akın etti. Hafta sonunu fırsat bilen aileler de çocuklarını alarak sahilde buluştu. 1 numaralı plaja oluşturulan alana izleyiciler üzeri aranarak alındı. Sahildeki kalabalık yazdan kalma günleri aratmadı.



 Ordumuzun gurur kaynağı Türk Yıldızları'nı izlemek için dünyaca ünlü Konyaaltı Plajı'na akın eden on binlerce vatandaş bu anı yanlarında getirdikleri telefonlar ile ölümsüzleştirdiler.

 Konyaaltı sahilini dolduran vatandaşlar yazdan kalma bir günü aratmadı.
 Antalya Askeri Havalimanından havalanan Türk Yıldızları, saat 15.00 sırasında Antalya semalarında göründü. 7 uçağın alçak senkronize uçuşu izleyicilerin yüreklerini ağızlarına getirdi. Solo ve bireyseL gösteriler gerçekleştiren Türk Yıldızları'nın gösterisi yarım saat sürdü. Birbirinden zorlu hareketleri gerçekleştiren Türk Yıldızları'nın gösterisini izleyiciler cep telefonları ile kaydetti. 7 numaralı uçuşu gerçekleştiren Türk Yıldızı, final uçuşunda en alçak seyirde uçarak vatandaşları selamladı.