Bu hafta sizleri Çatalca'nın lale kokan tarlalarına ve hiç gitmediğiniz köylerine götürmek istiyorum. İstanbul'a yıllarını verip de İstanbul'un Beyoğlu'ndan ve Eminönü'nden çıkamayan o kadar insan var ki bu şehirde. Ben 4 yıl yaşamama rağmen İstanbul'un köy yaşamını sürekli merak ettim. Merakımda da haklıymışım buralara gelince kendinizi İstanbul'da hissetmiyorsunuz. Trafikten, sesten, gürültüden, kirlilikten uzaklaştığınız için o kadar mutlu oluyorsunuz ki hiç ayrılasınız gelmiyor. ..Hafta sonu düzenlemiş olduğumuz gezimizde önce lale tarlalarına oradan da Ormanlı Köyü, Terkos Gölü ve Kıyı köyüne gittik.Ekibimizde bulunan arkadaşlarımız kostümleri ile gezimize ve fotoğraflarımıza adeta renk kattı. Şimdi size fotoğraf altı yazılarımla anlatabildiğim kadar gezdiğimiz yerleri anlatmak istiyorum. Umarım fotoğraflarım hayal dünyanızda seyahat etmenize vesile olur.
Bu hafta sizleri Çatalca'nın lale kokan tarlalarına ve hiç gitmediğiniz köylerine götürmek istiyorum. İstanbul'a yıllarını verip de İstanbul'un Beyoğlu'ndan ve Eminönü'nden çıkamayan o kadar insan var ki bu şehirde. Ben 4 yıl yaşamama rağmen İstanbul'un köy yaşamını sürekli merak ettim. Merakımda da haklıymışım buralara gelince kendinizi İstanbul'da hissetmiyorsunuz. Trafikten, sesten, gürültüden, kirlilikten uzaklaştığınız için o kadar mutlu oluyorsunuz ki hiç ayrılasınız gelmiyor. ..Hafta sonu düzenlemiş olduğumuz gezimizde önce lale tarlalarına oradan da Ormanlı Köyü, Terkos Gölü ve Kıyı köyüne gittik.Ekibimizde bulunan arkadaşlarımız kostümleri ile gezimize ve fotoğraflarımıza adeta renk kattı. Şimdi size fotoğraf altı yazılarımla anlatabildiğim kadar gezdiğimiz yerleri anlatmak istiyorum. Umarım fotoğraflarım hayal dünyanızda seyahat etmenize vesile olur.
Bu güzel fotoğraf Lale tarlasında çekindik. Lale tarlası bulmak pek de öyle kolay değil. Bulduğunuz zaman da ulaşım kolay değil. Yol üzerinde 1 km mesafede maalesef yürüyerek gidiyorsunuz. Ve köylüler lalelerinin ezildiğini söyleyerek izin vermiyorlar. Kesinlikle izin alınmalıdır.Terkos Gölüne ilk defa gittim. Ve görür görmez kendime şu soruyu sordum: " Ülkemizde bu kadar güzel yerler varken neden tatil planlarımızı yurt dışı eksenli yapıyoruz?" İnanın ülkemizin her karış toprağı adeta cennet havasında. Yeter ki biz sahip çıkalım. Değerini bilelim.
Hiç düşündünüz mü bilmiyorum. Bu mangal kömürü nasıl yapılıyor. Nerede yapılıyor. Bende düşünmedim bugüne kadar ama bugün canlı görme şansım oldu. Bu işi meslek edinen kişiler ile uzun uzun sohbet ettim Onlara göre dünyada zor iki meslek var. Bir tanesi yüzün metrelerce altından maden kömürü çıkarmak bir tanesi de kış yaz demeden karın tokluğuna mangal kömürü çıkarmak. Mangalın kömürünü çıkaran onlar ama mangal yakıp et yiyemeyen insanlar onlar. Bir odun yığınından 30 bin TL kazanıyorlar. Peki ellerinde kalan ne kadar sadece 7-8 bin TL. Tabi bu parayı alanlar sahipleri. İşçilerin günlük çalışma ücreti sadece 80 TL.
Kıyı Köy'de bulunan köprü. Köprü yeni evlenen çiftlerin dış mekan fotoğrafı için tercih ettiği en önemli mekanların arasında geliyor. Karadeniz sahiline sadece 100 metre uzaklıkta. Hemen sol tarafında büyük bir liman var... Balıkçı tekneleri, Osmanlı Devleti'nden kalma eski tekneler göze batıyor. Güneşin batmasına yakın giderseniz gün batımına şahitlik edersiniz.